Sağlık

18-45 Yaş arası kadınlar için uyarı: Çikolata kistinin artışı!

Çikolata kisti, 18-45 yaş arasındaki kadınların hastalığı olarak biliniyor. Rahim içi dokusunun yumurtalıklara yerleşmesi sonucu oluşan bu kistler, tedavi edilmediğinde ağrı ve kısırlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlar, kistin boyutuna göre tedavi yöntemlerinin değiştiğini vurgulayarak, çocuk isteyen kadınların tedavi süreçlerinde bu faktörün göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor.

Abone Ol

AMED TV - Son dönemlerde kadınlarda sıklıkla tespit edilen çikolata kisti (endometriozis), tedavi edilmediği takdirde ciddi ağrılara ve kısırlığa yol açabilmektedir. Ağrılı adet dönemleri, kronik kasık ağrısı ve infertilite (kısırlık), çikolata kistinin en yaygın belirtileri arasında yer almaktadır. Kadınlar, bu belirtilerle uzman hekimlere başvurarak tedavi haritası belirlenmektedir.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Volkan Noyan, çikolata kistlerinin 18-45 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görüldüğüne dikkat çekiyor. Rahim içi dokusunun yumurtalıklara yerleşmesi sonucu bu kistlerin oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Noyan, “Bu kistlerde kanama başlıyor ve zamanla kan birikiyor. Erimiş çikolata kıvamında bir görüntü oluştuğu için bu kistlere çikolata kistleri denilmektedir” dedi.

Çikolata kistlerinin görülme sıklığının son yıllarda arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Noyan, pelvik ultrasonografi ile bu kistlerin tespit edilebildiğini ve üreme çağındaki kadınlarda görülme sıklığının yüzde 15'e kadar çıkabildiğini belirtti. Hastalar genellikle ağrı ve kısırlık şikayetleriyle başvuruyor. Ağrı, genellikle kasık bölgesinde hissedilmekle birlikte karnın üst kısmına, bel ve bacaklara da yayılabiliyor.

Tedavi sürecinde, çocuk isteğinin büyük bir önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Noyan, kistin büyüklüğüne bağlı olarak tedavi yöntemlerinin belirlendiğini açıkladı. “Kist büyüklüğü 5-6 santimetrenin altında olan hastalarda, ilaçlarla kistin etkilerini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Ancak 5 santimin üzerindeki kistlerde cerrahi müdahale gerekebilir. Anne olmak isteyen hastalarda ise öncelikle çocuk isteğine yönelik tedavilere başlamak daha uygun olacaktır” dedi.