Adana’da Murat ve Seda Çakmak çiftinin 2.5 ay önce özel bir hastanede dünyaya gelen M.T. adındaki çocukları, aile tarafından topuk kanı alınmadan ve aşıları yapılmadan evde bırakıldı.
Durum, hastane yönetimi tarafından çiftin yaşadığı mahalledeki sağlık ocağına bildirildi ve oradan da Sağlık Bakanlığı’na iletildi. Sağlık Bakanlığı, ailenin bu tutumu nedeniyle şikayetçi oldu ve Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, ailenin ifadesini aldıktan sonra, 2.5 aylık M.T. için kayyım atanmasına karar verdi.
Aile, mahkeme sürecinde Murat Çakmak’ın kardeşi F.Ç.’yi vasi olarak mahkemeye bildirdi. Davanın ilk duruşmasının önümüzdeki günlerde görülmesi bekleniyor.
'DSÖ VE TTB insanlara saldırıyor'
Baba Murat Çakmak, Sağlık Bakanlığı'nın açtığı davaya destek veren Türk Tabipler Birliği’ni hedef alarak, “Benim bir evladım daha var. 4 sene önce o dünyaya geldiğinde de topuk kanı aldırmadım ama hiçbir sorun yaşamadım. Ben araştırdım ve topuk kanının alınmasının hiçbir mantığını bulamadım. Mahkemeler üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar ve bizim gibi aileleri mağdur ediyorlar. Ben topuk kanı aldırmadım diye bana terörist muamelesi yapıyorlar” dedi.
Kayyım atanması kararına da tepki gösteren baba Çakmak, “Benim evladım belediye mi ki kayyum atanıyor. Biz belediyelere kayyum atanır diye biliyoruz. Benim baktığım, hastaneye götürdüğüm, ilgilendiğim evladımın hakkını mahkemede amcası savunacak. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz. Ben tıbba asla karşı bir insan değilim. Benim 4 yaşındaki kızım doktor olmak istiyor ve ben onu destekliyorum” ifadelerini kullandı.
Çakmak Ailesi'nin avukatı Bülent Şeker, "Müvekkil birinci çocuğu için topuk kanı vermedi ve hiçbir sorun olmadı. Ancak ikinci çocuğu için müvekkilimiz topuk kanı ve aşı reddi için yine dilekçe vermiş. Ondan sonra müvekkilin ifadesi alınmış ve kayyum atanmış. Bir tedbir kararı verilecek. Sağlıklı çocuk hakkında böyle bir karar verilemez. Bu topuk kanı testinde sayılan ve tespit edilen hastalıkların tedavi edileceği belirtilmiyor, sadece hastalıkların ilerlemesinin durdurulacağı belirtiyor. Müvekkilimiz de buna inanmıyor ve topuk kanı aldırmıyor diye konuştu.
TTB: Devlet, çocuğun üstün yararını güvence altına almalı
Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu, daha önce topuk kanı taramasına izin vermeyen bir ailenin mahkemeye taşıdığı konu hakkında bilimsel görüşünü açıklamıştı. Hasta özerkliğine saygının tıp etiğinin temel ilkelerinden olduğu belirtilen açıklamada, bunun için de kişinin kendisiyle ilgili karar verebilme yetisine sahip olması gerektiği vurgulanmıştı.
Açıklamada şu görüşlere yer verilmişti:
"Yeni doğan çocuklarda topuk kanı alarak yapılan taramalar ile fenilketonüri başta olmak üzere önemli hastalıklar saptanmakta, çocukların yaşamı ve sağlığı korunmaktadır. İhmal edilebilir derecede bir riske sahip bu basit uygulama ile örneğin belli bir enzim eksikliği nedeniyle bebeğin kanında fenilketonüri saptandığında, bebekte ileri derecede zeka ve fizik gelişim geriliği gibi çok daha büyük bir zararın oluşması önlenebilmektedir. Yeni doğan çocuğun kendi yararını gözeten özerk bir karar alamayacağı ve devletlerin de çocuğun yaşam, gelişme ve korunma hakkını koruma ödevi olduğu dikkate alındığında devlet çocuğun üstün yararına göre hareket edildiğini güvence altına almalıdır. Yeni doğan çocukların yasal temsilcilerinin çocuğun yaşamı, sağlığı ve gelişimiyle ilgili ciddi riskler taşıyan kararlar verdiğinde devletin bebeğin yaşam hakkını ve sağlık hakkını korumak için gereğini yapma yükümlülüğü doğar."