Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında Türkiye’nin iç ve dış politikası ile ekonomik sorunlarını gündeme getirdi. Konuşmasında, Türkiye’deki kaosun her geçen gün arttığına dikkat çeken Bakırhan, halkın iradesinin yok sayıldığına ve siyasi darbelerin etkisinin uzun süredir devam ettiğine vurgu yaptı.
Siyasi darbeler ve iktidarın uygulamaları
Bakırhan, iktidarın halkın iradesine el koyarak, siyasi bir darbe gerçekleştirdiğini ve bu durumun Türkiye’nin demokratik yapısını tehdit ettiğini belirtti. "Son 10 yıldır Türkiye, siyasi darbelerin izlerini taşıyor ve bu darbe, zamanla geçmek yerine daha da derinleşiyor," dedi. Ayrıca, yerel yönetimlerde kayyumcu anlayışının arttığını vurgulayan Bakırhan, Beşiktaş Belediyesi'nde gerçekleşen gözaltıları ve kayyum atamalarını sert bir şekilde kınadı.
Ekonomik kriz ve hükümetin yanlış politikaları
Bakırhan, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. 2024 yılı enflasyon oranı ve hükümetin maaş artışlarıyla ilgili yapılan açıklamaları eleştirerek, "Hükümet, vergi ve harçlarda yüzde 44 oranında bir artış yaparken, asgari ücretlilere yalnızca yüzde 30 zam yaptı. Bu tablo, dünyada eşi benzeri olmayan bir durumu ortaya koyuyor," dedi. Ayrıca, hükümetin uyguladığı "Kur Korumalı Mevduat" sisteminin büyük bir maliyet yarattığını ve bunun sorumluluğunun yine emekçilere yıkıldığını belirtti.
Adalet, Barış ve ekmek mücadelesi
Bakırhan, yaz boyunca başlattıkları "Ekmek ve Adalet Buluşmaları"nın ardından, bu çalışmaların genişletileceğini duyurdu. "Ekmek, Adalet ve Barış Buluşmalarını başlatıyoruz. Açlığa mahkum edilen, hakları gasp edilen herkesle birlikte olacağız," dedi. Toplumsal barışın, ekmek ve adaletle mümkün olduğunu ifade eden Bakırhan, bu mücadelenin siyasi ve sosyal adaletin sağlanması için sürdürüleceğini söyledi.
Rojava ve Suriye’deki durum
Bakırhan, konuşmasının bir kısmını da Suriye’deki duruma ayırdı. Kuzey ve Doğu Suriye’de barışın sağlanması için büyük bir çaba harcandığını, ancak hükümetin burada yanlış adımlar attığını belirtti. "Ölüsüne saygı duymadığınız bir halkla nasıl barışacaksınız?" diyerek, Suriye’de gazetecilik yapan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerinin memleketlerine gönderilmemesini eleştirdi. Bakırhan, bu gibi uygulamaların barışı baltaladığını vurguladı.