Politika

Bakırhan: Kürt meselesi Türkiye'nin en büyük sorunu

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt meselesinin Türkiye'nin en büyük sorunu olduğunu ve Kürtlerin statüsünün ve tanınmasının güvence altına alınmasının çözümün anahtarı olduğunu belirtti.

Abone Ol

AMED TV - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt meselesinin Türkiye'nin en büyük sorunu olduğunu ve Kürtlerin statüsünün ve tanınmasının güvence altına alınmasının çözümün anahtarı olduğunu belirtti.

Eş Genel Başkan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'ye kapatma davası açıldığında yapılan savunmayı hatırlatarak, 'Demokrasilerde esas olan halkın seçtiği iradenin yönetmesidir,' dedi. Bakırhan, kapatma davası dilekçesinde adaleti ve hukukun üstünlüğünü savunanların şimdi önlerinde bir şans olduğunu belirtti. Kobane Kumpas davası başta olmak üzere demokratik siyaset hakkını ihlal eden siyasi davalara son verilmesi gerektiğini ifade etti.

Bakırhan, 'Bugün 'Yeni Anayasa yapalım, darbecilerin izini silelim' diyenlerin ilk yapması gereken şey, Kobani Kumpas davasına son vermektir,' diyerek, 'yumuşama ve normalleşme' diyenlerin dün hukuksuzluk ve adaletsizlik olduğunu itiraf ettiklerini söyledi. Gerçek bir normalleşme isteniyorsa, yolun belli olduğunu belirten Bakırhan, yeni anayasa konusunda samimiyetin, ülkedeki adaletsizlikleri bitirmenin önemli adımlarından biri olarak İmralı'da Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride son verilmesi olduğunu vurguladı. Bakırhan, 'Sayın Öcalan ne zaman barışa dair rolünü oynadıysa bu ülkede refahın, kardeşliğin yolu açıldı. Eğer normalleşme istiyorsanız, bir ada kadar yakınsınız,' dedi.

31 Mart seçimlerinden alınan mesajların gereğini yerine getirmek için diplomasi atağını başlattıklarını da duyuran Tuncer Bakırhan, bu çerçevede, Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş ile görüşmeler yapıldığını, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'e ziyarette bulunulduğunu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu ile bir araya gelindiğini söyledi.

Bakırhan, siyasi partilerle görüşmelerin süreceğini ve mecliste temsil edilmeyen siyasi partilerle, tüm toplumsal kesimlerle ve inanç örgütleriyle kapsamlı buluşmalar yapacaklarını belirtti. Halkın artık siyasi partilerin polemik odakları olmasını değil, çözüm merkezleri olmasını istediğine dikkat çekti.

Bakırhan, kamuoyuyla paylaştığı önemli noktaları şöyle sıraladı: 'Kürt meselesinin demokratik çözümü, bütün Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun yararınadır. Müzakereye dayanan bir çözümü hep birlikte gerçekleştirelim. Kürt sorununun çözümünde yol almadan ne Türkiye yüzyılı ne de yeni anayasa olur. Demokratik siyaset hakkını güvenceye alalım ve Türkiye'yi siyasete dönük askeri ve bürokratik darbelerden koruyalım. Türkiye'de darbeler tarihine son verelim. Ekonomik krize karşı ortak akılla hareket ederek toplumu krize karşı koruyalım. Kadınların mücadeleyle kazandığı haklarına dönük saldırılara son vererek eşitlikçi ve özgürlükçü bir toplumsal yaşamı inşa edelim. Toplumsal barışın sağlanması için herkesin hakkını, hukukunu koruyan; yerel demokrasiye ve güçler ayrımına dayanan yeni bir anayasa yapalım.'

Bakırhan, 'Gelin, 31 Mart'ta halkın verdiği mesajı alalım. Bu ülkede barışa, adalete, refaha hep birlikte katkı sağlayalım,' diyerek çağrısını yineledi.

Kürt Dil Bayramı

'Kürt Dil Bayramı bütün Kürt halkına kutlu olsun. Halen Kürt dili ve kültürü önünde ciddi engeller var. 21.yüzyılda Kürtçe tiyatrolar yasaklanıyor, Kürtçe konserlere izin verilmiyor. Bu utanç yüz yıldır devam ediyor. Bu ülkede inkar ve asimilasyon var diyenler, demokrasi talep edenler ya yargılandı, ya sürgüne gönderildi ya da katledildi.

Türkiye'nin en önemli meselelerinden biri olan Kürt meselesi de yıllarca yok sayıldı. Milyonlarca Kürdün varlığı dahi inkar edildi. Kürdün Kürt olmadığını ispatlamak için saçma sapan teoriler üretildi. Yüz yıllık geçmişe bakınca sadece çözümün konuşulduğu zamanlarda insanlar daha mutlu, ekonomi daha iyiydi. Ne zaman şiddet tırmandırıldıysa hukuksuzluk hakim oldu. Toplu intikam davaları devreye konuldu.