8 Şubat 2025 tarihinde, Birgün Gazetesi Web Yayın Koordinatörü Uğur Koç ve Web Sorumlu Müdürü Yaşar Gökdemir, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in makamında yaptığı bir ziyareti haberleştirmeleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Bu olay, medyanın özgürlükleri ve gazetecilerin haber yapma hakkı konusunda endişeleri artırdı. Başsavcı Gürlek’in ziyareti, aynı haberin Sabah Gazetesi tarafından da “Sabah’tan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e ziyaret” başlığıyla yayımlanmasına rağmen, Birgün Gazetesi’ne yönelik işlem yapılması dikkat çekti.
Tanrıkulu, bu durumu eleştirerek, gözaltına alınan gazetecilerin hangi gerekçeyle ve hangi hukuki dayanakla gözaltına alındığını sorguladı. Ayrıca, diğer gazetelerin aynı haberi yapmasına rağmen sadece Birgün Gazetesi'ne yönelik bir işlem uygulanmasını ve bunun basın özgürlüğüne etkilerini sordu. Söz konusu soru önergesinde Tanrıkulu, Adalet Bakanı Tunç’tan hükümetin basın mensuplarının görevlerini özgürce yapabilmesi için alacağı önlemleri de açıklamasını talep etti.
Tanrıkulu’nun Soruları:
Söz konusu gazeteciler hangi gerekçeyle ve hangi hukuki dayanağa göre gözaltına alınmıştır?
Bir başka gazete aynı haberi yapmasına rağmen neden herhangi bir işlem yapılmamıştır?
Gazetecilerin gözaltına alınmasının basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı açısından doğurduğu sakıncalar değerlendirilmiş midir?
Hükümetiniz, basın mensuplarının görevlerini özgürce yapabilmesi için ne tür önlemler almayı planlamaktadır?
Türkiye’de basın mensuplarına yönelik gözaltı ve soruşturmaların sayısı nedir?
Bu tür işlemler son 5 yılda nasıl bir artış göstermiştir?
CHP’li Tanrıkulu’nun, gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak TBMM’ye sunduğu soru önergesi, basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü bağlamında büyük bir öneme sahip. Tanrıkulu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan, gazetecilerin gözaltına alınmasının hukuki dayanağını ve bu durumun basın özgürlüğü üzerindeki etkilerini net bir şekilde açıklamasını bekliyor.
