AMED TV - 2014 yılında, dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) adına, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, aldığı meclis kararıyla Şeyh Sait isminin bulvara verilmesini kararlaştırmıştı.
Karar sonrası başlayan süreçte büyükşehir belediyesinin kayyım tarafından yönetildiği dönemde ise bulvar açılışı yapılmış ve Şeyh Sait ismi bu bulvara verilmek kararını hayata geçirme adımı sırasında Zafer Partisi tarafından kararın iptaliyle ilgili mahkemeye başvuru yapılmıştı.
4 Haziran 2024 tarihinde Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi Şeyh Sait isminin bulvara isminin verilmesiyle ilgili verdiği iptal kararı İçişleri Bakan’ı Ali Yerlikaya tarafından duyurulmuştu.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren Şeyh Sait’in Kürtler açısından önemini vurgulayarak şu ifadeler yer verdi:
Şeyh Sait ismi, farklı siyasi görüşlere ve inançlara sahip Kürtler arasında önemli bir anlama sahiptir. Herhangi bir konuda Şeyh Sait'e karşı bir tutum veya onun karşıtlığı üzerinde gelişen her durumda, Kürtler ortak bir reaksiyon göstermektedir. Bu nedenle Şeyh Sait, Kürtlerin birleşik bir tepki oluşturduğu önemli bir figür haline gelmiştir.
“Devlet, Şeyh Sait’i Kürtlerin hafızından silmek istiyor”
Eren, Şeyh Sait’in Kürtler’in hafızasında yok edilmek istendiğini ifade etti: “Şeyh Sait, devletin Kürtler’in hafızasından silmek ve yok etmek istediği bir konudur. Mezar yerinin açıklanmaması ve açılan davalarda Şeyh Sait Derneği ile Diyarbakır Barosu tarafından başlatılan süreçlere rağmen, mahkemeler bu konuda yetersiz kalmış ve devlet eliyle gerçekleştirilen sözde yargılamalar sonucunda Şeyh Sait’in idamı gibi kabul edilemeyecek sonuçlar ortaya çıkmıştır. Son zamanlarda Diyarbakır’da bir bulvara Şeyh Sait’in isminin verilmesi tartışma konusu olmuştur. Ancak bu bulvar, Türkiye’nin batısından gelen aşırı milliyetçi ve ırkçı söylemlerle gündemleştirilmeye çalışılmıştır ve bu nedenle nasıl bir bulvara veya caddeye isminin verileceği üzerine tartışmalar başlamıştır” dedi.
Kürtler için meydan, Şeyh Sait meydanıdır
Eren, Kürtlerin Şeyh Sait Meydanı’nı kendi meydanları olarak kabul ettiğini belirterek, “2011 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararın şekli anlamda Valilik tarafından usuli süreç tamamlanmadığı için söz konusu ismin verilmesi konusunda durdurma kararı alındığı yönünde bir açıklama yapıldı. Diyarbakır’da Kürtler açısından Şeyh Sait’in ismi her bulvarda yaşamaktadır. Bizler için bu ismin bir bulvarda yer alması elbette ki kıymetlidir. Ancak, bu ismin bugünkü iktidar anlayışı, yargı anlayışı veya bürokratik yapıya şeklen caddelere verilmemiş olsa bile, hepimiz biliyoruz ki hemen yanı başımızdaki meydan Şeyh Sait Meydanı’dır. Bütün Kürtler bu meydanı böyle biliyor. Şeyh Sait ve arkadaşlarının idam edildiği meydan, Kürtlerin yüreğinde Şeyh Sait Meydanı olarak kalmaktadır.
Yargı ve bürokratik mekanizmalar, Kürtlerin bu tür değer yargılarına karşı geçmişte olduğu gibi bugün de engeller koymaktadır. Bu durum bizim için fazla önemli bir mesele değil. Bizim değer verdiğimiz semboller Kürtlerin hafızasında var olacak ve yaşamaya devam edecektir. Zaten amaç bu hafızayı silmek ve yok etmektir; ama yüzyıl geçti ve Şeyh Sait, ilk günkü canlılığıyla Kürtlerin zihninde yaşamaya devam etmektedir" dedi.
