Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara karşı Kamışlı-Nusaybin sınırında başlatılan nöbet, dördüncü gününde devam ediyor. Nöbete katılanlar, "Rojava insanlığın onurudur. Rojava’yı sahiplenelim" çağrısı yaptı.

Kamışlı sınırında, Mardin’in Nusaybin ilçesinde 13 Aralık'ta başlayan nöbet eylemi, Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine yönelik saldırıların durdurulmasını talep ediyor. Eylemciler, bölgedeki saldırılara son verilmesini istiyor.

"Özgürce yaşamak istiyoruz"

Saldırıların durdurulması gerektiğini vurgulayan Ramazan Tuğrul, Kürtlerin de tüm diğer halklar gibi evrensel haklara sahip olması gerektiğini belirtti. Tuğrul, şunları ifade etti: "Bizler bu topraklarda doğduk ve burada son nefesimizi vereceğiz. Yeter artık! Çağrımız tüm uluslararası devletlere: Akan kanı bir an önce durdurun ve bu barbarlığa son verin. Kürt halkı, kendi topraklarında özgürce yaşamak istiyor. Hiçbir halkın kazanımlarına göz dikmiyoruz, sadece insanca bir yaşam istiyoruz."

"Bu dünyada bizler de yaşıyoruz"

Şırnak’tan nöbet eylemine katılan Barış Annesi Sıdıka Erdem, "Rojava halkına destek amacıyla buraya geldik. Yıllardır IŞİD ve destekçileri barbarca Rojava’ya saldırıyor. Orada yaşayanlar, bizim çocuklarımız, annelerimiz ve halkımızdır. Dünyanın gözü önünde katlediliyorlar," dedi. Erdem, "Kirli ellerinizi üzerimizden çekin. Dünya hepimize yetecek kadar büyük. Bu dünyada bizler de varız ve herkes bunun farkına varmalı," diyerek çağrıda bulundu.

"Bu sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesini istiyoruz"

Cizre ilçesinden nöbet eylemine katılan Barış Annesi Hatice Durmuş, Kuzey ve Doğu Suriye ile dayanışma çağrısı yaptı. Durmuş, "Destek amacıyla herkes buraya gelip nöbet eylemine katılabilir. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Masaya oturulmalı ve bu sorun barışçıl bir şekilde çözülmelidir. Gerilla, sivil, asker ve polis ölümlerini görmek istemiyoruz. Her ölümde anneler zarar görür," şeklinde konuştu.

Türk-İş'ten asgari Ücret açıklaması Türk-İş'ten asgari Ücret açıklaması

"Rojava tehdit altında"

Haşim Dölek, saldırıların Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilmek istenen ortak yaşamı hedef aldığını belirtti. Dölek, "Bu kirli politikaların başını AK Parti-MHP iktidarı çekiyor. Oradaki halk barış elini uzatıyor, ortak bir yaşam temelinde bir sistem öneriyor. Ancak buna izin verilmiyor. Minbic’te bir ateşkes yapıldı ama SMO gibi paramiliter çeteler, orada yaşayan insanlara saldırıyor. Tüm Rojava büyük bir tehdit altındadır. 2014-2015 yıllarında Kobanê’de yaşanan durumu tekrar yaşamak istemiyoruz. Ama öyle bir durum olursa, son nefesimize kadar mücadele edeceğimizi belirtmek istiyorum," dedi.

"Rojava, sadece kürtlerin onuru değil, tüm insanlığın onurudur"

Rojava halklarına karşı yürütülen kirli politikaların sona ermesi için tüm kesimlere "Seferberlik ruhuyla Rojava’yı sahiplenelim" çağrısında bulunan Dölek, şunları söyledi: "Rojava onurumuzdur. Rojava, sadece Kürtlerin onuru değil, tüm insanlığın onurudur. Rojava, tüm insanlık için bir lotus çiçeğidir. Mücadele edersek, elbette geri adım atacaklardır. Kamışlo, Nusaybin, Dirbêsiyê, Kobanê, tüm bu şehirler bizimdir. Burada bulunmamızın amacı, Rojava halklarına karşı yürütülen kirli politikaların son bulmasıdır. İnsanlık dışı saldırıların son bulması gerekiyor. Bu kirli politikalardan vazgeçilmeli ve barış elinin uzatılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz."

Kaynak: Mezopotamya Ajansı