Mardin Barosu, İçişleri Bakanlığı tarafından Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne 4 Kasım 2024 tarihinde atanan kayyım kararına karşı hukuk mücadelesine başladı. Baro, bu kayyım atamasının Anayasa'ya, yerel demokrasiye ve seçme-seçilme hakkına aykırı olduğunu belirterek, kararın iptalini talep etti. Mardin 1. İdare Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, kayyım uygulamasının demokratik toplum ilkelerine aykırı olduğu ifade edildi.
Mardin Barosu, kayyım atanması kararının, Belediye Kanunu’nun 45’inci maddesiyle yapılan düzenlemelere dayandırılmasının hukuki temele oturmadığını belirtti. Dilekçede, 674 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılan değişikliklerin, kayyım atamalarını geçerli kılacak bir Anayasal dayanağa sahip olmadığı vurgulandı. Baro, merkezi yönetimin kayyım atama yetkisini, yerel yönetimin iradesine müdahale olarak değerlendiriyor. Baro avukatları, “Atama yetkisinin merkezi yönetimin siyasi organlarına verilmiş olması, kayyım atamalarının siyasi saiklerle yapılmasına olanak tanımaktadır” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, kayyım atamasının Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin seçimle göreve gelmiş başkanını yerinden etmesinin, yerel demokrasinin ihlali anlamına geldiği ifade edildi. Mardin Barosu, yerel yönetimin kayyım tarafından devralınmasının, halkın iradesini yansıtmadığını ve hukuka aykırı bir müdahale oluşturduğunu savundu.
Mardin Barosu’nun açtığı dava, hukuki sürecin ötesinde, Türkiye’nin demokrasi ve yerel yönetim anlayışını da tartışmaya açıyor. Baro, kayyım kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için hukuk mücadelesine devam ediyor.
