Diyarbakır

Op. Dr. Taner Kamacı'nın Gazze'deki deneyimi

18 Mart'ta uluslararası bir insani yardım derneği ve Avrupa Filistinli Hekimler Derneği'nin organizasyonuyla Gazze'ye yardım götüren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı, görevinden dönerek Diyarbakır'a geri döndü.

Abone Ol

AMED TV - Gazze'de İsrail'in ablukası altında bulunan bölgeye 25 kişilik bir ekip ile yardım götüren Kamacı, aralarında çocukların da bulunduğu yaralı sivillerin ameliyatlarını gerçekleştirdi. Kamacı ve ekibi, gece gündüz demeden yaklaşık 500 ameliyat gerçekleştirirken, Gazze'deki hastanenin ameliyathane kapısında kalan evsiz insanların dramını da sosyal medyada paylaşarak dikkat çekti. Gönüllü olarak gittiği Gazze'deki görevini tamamlayarak Diyarbakır'a geri dönen Kamacı, yaşadığı acı manzaraları anlattı.

Kamacı, savaşın başından itibaren Gazze'ye yardım etmek için çabaladıklarını ve birçok faaliyet düzenlediklerini belirterek, 'Gazze için bir şeyler yapmaya çalışıyorduk. Bu zulmü dünyaya duyurmak ve önlemek adına elimizden geleni yapıyorduk. Bir süre önce uluslararası bir insani yardım derneği ve Avrupa Filistinli Hekimler Derneği aracılığıyla Gazze'ye gitme fırsatı bulduk. Mısır, Birleşmiş Milletler ve İsrail tarafından onay aldık ve 18 Mart'ta Gazze'ye ulaştık. Orada, Avrupa ve Amerika'dan gelen hekim arkadaşlarımızla birlikte sağlık hizmeti verdik. İki haftalık bir sürenin ardından dün akşam ülkemize geri döndük' şeklinde konuştu.

Gazze'ye ulaşmadan önce Mısır'dan giderken insanların mutsuz olduğunu ancak Gazze'ye vardıklarında bile savaş ve sıkıntılara rağmen insanların yüzlerinin güldüğünü ifade eden Kamacı, 'Orada büyük bir dram yaşanıyor. İsrail masum sivilleri hedef alıyor ve orada bir soykırım var. Çocuklarla savaşıyorlar. Acile getirilen hastaların çoğu çocuktu. Ancak çocuklar bile bu acıya alışmış gibi tepkisizdi. Tıbbi olarak bu duruma çok şaşırdım, bu gerçekten mucizevi bir şey' dedi.

Ayrıca Kamacı, Gazze'deki hastanelerin çoğunun yıkıldığı için sadece birkaç hastanenin ayakta kaldığını ve acil vakalara hizmet verdiğini belirterek, 'Hastaların çoğu enkaz altından çıkarılmış, yanmış veya yaralanmıştı. Acile getirilen hastalara hemen müdahale ediliyordu. Ancak diğer vakalara acil olarak bakılamıyordu çünkü hastanede yeterli ameliyathane yoktu. Bu nedenle sadece acil vakalara müdahale edebiliyorduk' diye ekledi.

Kamacı, İsrail ordusunun sahur ve iftar vakitlerinden önce yoğun bombardıman düzenlediğini ve bu bombardımanın birleşmiş Milletlerin ateşkes önerisi sonrasında artarak devam ettiğini belirtirken, 'Bomba sesleri hiç susmuyordu. İlk gittiğimizde bu bombardımanın sahur ve iftar vakitlerinden 15 dakika önce başladığını gözlemledik. Bombardıman genellikle bu saatlerde başlıyor ve iki saat boyunca devam ediyordu. Son bir hafta boyunca ise bomba sesleri hiç kesilmedi' şeklinde konuştu.