Diyarbakır’da Kürtçe dil eğitimcisi ve Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî’nin yargılandığı davanın ilk duruşması öncesi, Diyarbakır Adliyesi önünde bir açıklama yapıldı.
Açıklama, MED-DER ve Amed Kürt Enstitüsü’nün (Ênstituya Kurdiya Amed) çağrısıyla gerçekleşirken, eyleme kentteki siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütleri de destek verdi. “Zımanê me nasnama me ye, xebatên Kurdî ne sûc e” (Dilimiz kimliğimizdir, Kürtçe çalışmak suç değildir) yazılı pankart dikkat çekti.
“Kürt dili ve kültürü hedef alınıyor”
Açıklamada söz alan MED-DER yöneticisi Eyüp Aydeniz, Kürt diline yönelik operasyonların Kürt kimliğine, kültürüne ve edebiyatına karşı bir saldırı olduğunu belirtti. Aydeniz, “Rıfat Ronî derhal serbest bırakılmalı. Dilimize yapılan bu müdahaleleri kabul etmiyoruz” dedi.
MED-DER yöneticisi Mehmet Asana ise basın açıklamasında iktidarın çelişkili bir tutum sergilediğine vurgu yaparak, “Bir yandan Kürt dili üzerindeki yasakların kaldırıldığını söylüyorlar, diğer yandan dil kurumlarına baskı ve tutuklamalar sürüyor. Rıfat Ronî’nin tutuklanması da bu baskıların bir yansımasıdır. Kürt dili ve kültürü varlığımızdır, kimliğimizdir. Çalışmalarımızı kriminalize etmek isteyenlere karşı direnişimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
“Doğal haklarımızı savunuyoruz”
Açıklamada, anadilde eğitim başta olmak üzere Kürt halkının dil ve kimlik mücadelesinin doğal bir hak olduğu vurgulandı. DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Sultan Yaray da konuşmasında, Kürt diline yönelik baskıların, İmralı’da uygulanan tecrit politikalarından bağımsız olmadığını ifade etti.
Açıklamanın ardından topluluk, Rıfat Ronî’nin duruşmasını izlemek üzere Diyarbakır Adliyesi’ne geçti.