DEM Parti Van İl Örgütü, Zeydan’a verilen ceza nedeniyle "Gaspa geçit yok" sloganı ile belediye önünde toplanma çağrısında bulundu.
Çağrının ardından vatandaşlar, belediye önünde nöbet tutmaya başladı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da eyleme katıldı.
Halkın bekleyişi devam ederken, Belediye Meclis üyeleri de Eş Başkan Neslihan Şedal başkanlığında meclis toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantıya AK Partili üyeler katılmadı.
İktidar halkın talebini yok sayıyor
Toplantının açılışında konuşan Neslihan Şedal, "Her gün anayasanın hiçe sayıldığı bir dönemle karşı karşıyayız. Her güne bir hukuksuzlukla başlıyoruz. Kürt halkının iradesini yok saymak, AK Parti’nin bir geleneği oldu. Kürtlerin dilini, kültürünü yok etme politikasına uzun bir süredir tanıklık ediyoruz. Bu akıl artık iflasın eşiğine gelmiştir. Kürt halkının kazanımlarını yok sayarak kendilerini yaşatmak isteyenler yok olmaya mahkumdur. Halka nefes aldırmayan, halkın demokrasi, adalet talebini yok sayan iktidar aklı ile karşı karşıyayız. Halkımız adalet istiyor. Halkın talebini görmezden gelen, kendi kimliği ve dili ile yaşamak isteyen halka karşı çıkan AKP iktidarı son çırpınışlarını yaşamaktadır" dedi.
"Kayyımlarınız sizi tabela partisi haline getirdi"
Şedal, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"Halkın iradesini yok sayan AK Parti, bugün ikiyüzlü bir siyaset yürütüyor ve bu süreci baltalamak istiyor. Hepimizin çözüm süreci için çağrı beklediğimiz bir dönemde bu girişim kabul edilemez. Buradan soruyoruz; iradesini yok saydığınız bir halkla nasıl barışacaksınız? Bu halk sizi kayyımlarınızla tanıyor. Kayyumlarınız sizi bu kentte tabela partisi haline getirdi. Siz bizi yok sayarsanız işte Van halkı burada 14’te 14 yapar. Halk sizin kayyum siyasetinizden memnun olsaydı kayyumunuzu seçerdi. Van, onurlu bir halka sahip. Van halkı her zaman onuruna sahip çıkmış bir halktır. Her defasında iradesine sahip çıkmayı öncelemiştir. Halk bugün iradesine sahip çıkıyor. Bu yargı kumpaslarıyla halkın iradesinin gasp edilmesine izin vermemiz gerekiyor. Van halkı buna izin vermeyecek. Biz direneceğiz. Burayı sahipsiz bırakmayacağız."
Şedal’in konuşmasının ardından Meclis toplantısına katılan sivil toplum örgütleri temsilcileri de söz alarak yaşananlara tepki gösterdi.
"Halkımızın iradesini koruyacağız"
Daha sonra belediye önünde konuşan Abdullah Zeydan, "Biz halkımızın iradesini ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Bize onursuzluğu dayatanlara nasıl onurlu olduğumuzu göstereceğiz. Haklı olan ve demokrasiyi savunan biziz. Yürütülen sürecin kumpas olduğunu çok iyi biliyoruz ve AİHM de buna karar verdi. Kumpaslarla yeniden halkın iradesine çökmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
DBP Van İl Eşbaşkanı Cemal Demir, "Bir hukukçu olarak bu davayı değerlendirmek gerekirse; bu dosya içi boş bir dosyadır ve hiçbir zaman istinaf tarafından kabul görülmemiştir. Gerek bilirkişi raporları gerekse de askerlerin ifadeleri her ne kadar olumlu yönde olsa bile savcılık ve mahkeme heyeti ceza talep etti. Bu tutum siyasi bir tutumdu, hukuki bir tutum değildir" dedi.
Serra Bucak'tan destek
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş başkanı Serra Bucak da şunları söyledi:
"Van halkının onurunu ve gururunu kimse görmezden gelemez. Kayyım sistemi bir kumpas sistemidir. İktidar bu kayyım sisteminden bir ders çıkarmamıştır. Van halkı iradesinin yanında durdu. Bu halk mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacak. Kazanan biz, kaybeden onlar olacak"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuştu. Hatimoğulları, "Belediyemizi, irademizi gasp etmeye çalışanlara karşı bu meydanı terk etmeyelim. Kendimize ve kentimize hizmet etmek için kazanacağız" dedi.
'Yeni süreç' vurgusu
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise 'yeni süreç' vurgusu yaparak şu ifadeleri kullandı:
"Bu ülkede yeni gündemler inşa etseniz de temel sorun Kürt sorudur. Siz kumpaslar kurdunuz ama Kürtler demokrasi dersi verdi. Şimdi Kürt halkı ve Kürt halk önderi Sayın Öcalan ile yeni dönemi konuşacağız. Yeni dönemin adı demokratik çözümle, barışla anılmalı. Kimseden bir ses yok ama İmralı’da 12 metrekare alanda büyük bir çaba var ve bizim bu çabayı destekleme zamanıdır. ‘Kürt sorununun çözümü mümkün değil’ diyen akla şunu söyleyelim; Kürt halkının direnişi, demokratik ulus direnişidir."
