İstanbul'da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla bebeklerin ölümüne yol açan Yenidoğan Çetesi'nin 47 sanığı, yargılandıkları davanın 5. gününde savunmalarını yaptı. Dava kapsamında sanık Gıyasettin Mert Özdemir, savcılığın hastane soruşturmasına ilişkin "Art niyetliydi" şeklinde bir açıklama yaptı.
Davanın gelişimi ve sanık savunmaları
Yenidoğan Çetesi'ne yönelik görülen dava, İstanbul'da bebeklerin sağlık hizmetlerinden haksız kazanç sağlamak amacıyla sevk edilmeleri ve bu süreçteki ihmalkarlıklar nedeniyle bebek ölümleriyle sonuçlanmıştı. 22'si tutuklu olmak üzere toplamda 47 sanık, 5. günde de mahkemede savunmalarını sürdürüyor.
Bugünkü duruşmada savunma yapan sanıklar arasında, sağlık sektöründe 23 yıl deneyime sahip olduğunu belirten Serdar Yüksel de yer aldı. Yüksel, örgütle ilişkisini reddederek, Fırat Sarı ve Gıyasettin Özdemir'den borç aldığını, ancak bu paraların hasta başına alınan ücretler olmadığını savundu. Yüksel, "Kamuyu asla zarara uğratmadım, beraatimi istiyorum" dedi.
Sanık Gıyasettin Özdemir'in savunması
Mahkeme sürecinin en dikkat çeken savunmalarından biri de ambulans şoförü Gıyasettin Özdemir'e ait oldu. Özdemir, 112 acil servis ile hastaneler arasındaki sevk işlemleri hakkında konuşarak, hasta nakillerinde çoğu kuralın uygulanmadığını ifade etti. Özdemir, "Benim sevk ettiğim hastaların çoğu için 112 birimleri de bilgi sahibidir" diyerek, suçlamaların yalnızca kendisine yöneltilmesini eleştirdi. Özdemir ayrıca, hastaların sevkleri sırasında yaşanan gecikmelerin, hastanelerin anlaşmalarına dayalı olarak daha hızlı yapılabilmesi için yapıldığını belirtti.
Özdemir, "Hiçbir kuvöz ihtiyacı olan bebeğin sevkini ben yapmadım. Sadece Fırat Sarı'nın hastanelerine değil, başka hastanelere de hasta sevkleri yaptım" diyerek suçlamaları reddetti. Ayrıca, Fırat Sarı'nın Medisense şirketiyle ilgili olarak para karşılığı hasta sevkleri yaptığını kabul ettiğini söyledi.
Fırat Sarı'nın asistanı olan Sümeyye Nur Taşçı'nın savunması
Sanık Sümeyye Nur Taşçı, örgütün bir parçası olmadığını, sadece Fırat Sarı'nın asistanı olarak görev yaptığını belirtti. Taşçı, hastanelere yapılan ödemelerin "motivasyon ücreti" olarak adlandırıldığını ifade ederek, "Hemşireler daha fazla iş yapıyor ama az para alıyorduk. Bu yüzden zaman zaman işten ayrılmak istedik, Fırat Sarı bize para göndererek kalmamızı sağladı" dedi.
Savunmalar ve mahkeme başkanının yorumları
Mahkeme başkanı, sanıkların ifadelerindeki tutarsızlıklara dikkat çekerek, Yüksel'e "Net cevaplar ver" şeklinde uyarılarda bulundu. Ayrıca, Taşçı'ya da "Fırat Sarı neden asistanından borç alsın?" sorusunu yöneltti. Taşçı, bu durumu "Asistanı olduğum dönemde borç vermedim, ancak Fırat Sarı sık sık borç isterdi" şeklinde açıkladı.