Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" dolandırıcılığı olarak bilinen olayda yeni bir iddianame hazırlandı. İddianamede, aralarında ünlü futbolcular Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu'nun da bulunduğu 24 kişinin mağdur olduğu belirtiliyor. İddianamede, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve eski bankacı Mehmet Aydoğdu hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla 72 yıldan 240 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "gizli fon" adı altında yapılan dolandırıcılıkla ilgili olarak hazırladığı yeni iddianamede, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun, fonun varlığından haberdar oldukları ve illegal bir şekilde yüksek faizle para topladıkları iddialarına yer verdi. İddianamede, özellikle ünlü isimlerin de mağdur olduğu dolandırıcılıkta, bankanın şube müdürü Seçil Erzan'ın da rol aldığı ifade ediliyor.
Ateş ve Aydoğdu'nun, Denizbank’ın İstanbul Levent şubesinde yüksek meblağlı para transferlerine göz yumduğu ve bu işlemlerin bankanın resmi hesaplarına yansımadan yapıldığı iddia ediliyor. Ayrıca, Arda Turan ve Fatih Terim gibi isimlere kredi işlemleri yapılırken, şüphelilerin bu işlemleri hızlandırdığı belirtiliyor.
Hakan Ateş, dolandırıcılık olayından haberi olduğunu reddederek, yaşananları "uydurma" olarak nitelendiriyor ve mağdurların paralarını önceki bankacılık işlemlerinden sorumlu oldukları şube müdürü Seçil Erzan’a teslim ettiklerini savunuyor. Ateş, “Söz konusu dolandırıcılıkla hiçbir ilgim yok” diyerek suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.
Eski Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu ise fonla ilgili hiçbir bilgi sahibi olmadığını ve dolandırıcılık olayına karışmadığını belirtti. Aydoğdu, kendisiyle ilgili sahte bir mail düzenlendiğini iddia ederek suç duyurusunda bulundu.
İddianamede, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun, 24 mağdur adına "nitelikli dolandırıcılık" suçunu birlikte işledikleri ve bu nedenle cezalandırılmaları talep ediliyor. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame, mahkeme heyetinin incelemesi için bekliyor.
Denizbank ise yaptığı açıklamada, iddianamenin basına sızdırılmasını eleştirerek, masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ve bununla ilgili yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.