Gündem

Avukat Özlem Gümüştaş: "Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı"

Abdullah Öcalan’ın infazını doldurduğunu ifade eden Gümüştaş, tecrit uygulamasının sona ermesini istedi.

Abone Ol

Avukat Özlem Gümüştaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2014 yılında verdiği karara rağmen Türkiye’nin “umut hakkı” konusunda herhangi bir adım atmadığını vurguladı. Gümüştaş, “Hukuki anlamda kişilerin ‘umut hakkı’ kapsamında değerlendirilmesi ve çıkma ihtimalinin olması gerekir” diyerek çağrıda bulundu.

AİHM’den ihlal kararı
AİHM, 18 Mart 2014 tarihinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a şartlı salıverilme imkanı tanınmaksızın verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesine aykırı bularak ihlal kararı verdi. Mahkeme, Türkiye’ye “umut hakkı” kapsamında yasal düzenleme yapması gerektiğini bildirdi. Ancak geçen 10 yıla rağmen, Türkiye bu konuda bir düzenleme gerçekleştirmedi.

Abdullah Öcalan’ın avukatları ve çeşitli hukuk örgütleri, AİHM kararlarının uygulanması amacıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvurularını sürdürüyor. Bu başvurularda, umut hakkının hayata geçirilmesi için somut adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.

“Umut hakkı, adalet mücadelesinin bir parçası”
Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) üyesi Avukat Özlem Gümüştaş, umut hakkının insan hakları ve adalet mücadelesi sonucu ortaya çıktığını belirtti. Ölüm cezasının kaldırılmasıyla bu hakkın ceza adalet sistemine dahil edildiğini ifade eden Gümüştaş, “Umut hakkı, yaşam hakkının üstünlüğünü korumayı esas alır. Cezaevinde olan bir mahpus, çıkacağı tarihi bilerek hayatını sürdürebilmelidir” dedi.

Gümüştaş ayrıca, Türkiye’de idam cezasının kaldırılmasının ardından yerine getirilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının, umut hakkını ihlal ettiğini söyledi. “Bu düzenleme, kişilerin yaşam hakkını başka bir maddeyle yeniden ihlal ediyor” ifadelerini kullandı.

Tecrit ve hukuksuzluk eleştirisi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yıllardır tecrit altında tutulduğunu hatırlatan Gümüştaş, AİHM kararlarına rağmen bu durumun değişmediğini dile getirdi. Gümüştaş, “Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmemesi, Türk infaz hukukunun sınırlarını da aşan bir uygulamadır. AİHM bu durumun işkence yasağını ihlal ettiğini söylüyor. Ancak Türkiye, bu tecrit uygulamasında ısrar ediyor” dedi.

“Umut hakkı yasallaşmalı”
Özlem Gümüştaş, umut hakkının tanınması için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti. Gümüştaş, “İnfaz Kanunu’nda yer alan eşitlik ilkesi uygulanmalı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları yeniden düzenlenmeli ve umut hakkı, insan hakları çerçevesinde güvence altına alınmalıdır” çağrısında bulundu.