Kürd Öncüleri Derneği Başkanı Bünyamin (Ali) Çeven, “silahlı örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla sabah saatlerinde İstanbul’daki evinde gözaltına alındı. Çeven, gözaltı işleminin ardından İstanbul (Çağlayan) Adliyesi’ne götürülerek tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Avukatı Suphi Özgen, müvekkilinin gözaltı sırasında kötü muameleye ve şiddete maruz kaldığını öne sürdü ve konuyla ilgili yasal yollara başvuracaklarını duyurdu.
Çeven’in gözaltına alınmasının ardından eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Çeven'in üslup sorununa dikkat çekerek, "Ali Çeven, asıl nüfustaki adıyla PKK’li değil, tersine PKK karşıtlığıyla bilinen muhafazakar bir Kürt milliyetçisi genç. Ancak yaptığı konuşmayı son derece yanlış ve zararlı buluyorum," dedi.
Metiner, Çeven'in sözlerinin, PKK övgüsü veya ölen teröristlerin propagandası biçiminde anlaşıldığını belirterek, “Bu tür ifadelerin asla tasvip edilemeyeceğini" ifade etti. Çeven'in amacını, PKK/DEM örgütünün Kürtlere ve Kürtlük davasına ihanetini eleştirmek olarak değerlendiren Metiner, gençlerin savunmacı bir tutumla yanlış düşüncelere kapıldığını savundu.
Bünyamin Çeven'in tutuklanmasının yarattığı tartışmalar sosyal medya üzerinden büyürken, Metiner, “Herhangi birini anında PKK’li diye suçlamak ve dışlamak, PKK’nin değirmenine su taşımaktır,” uyarısında bulundu. Terörle mücadelenin, adam kazanmaya dayalı bir boyutu olduğunu vurgulayan Metiner, “Zor olanı öneriyorum. PKK’nin toplumsal ve siyasal dibini boşaltmak için düşünme biçiminde değişiklikler yapmalıyız,” dedi.
Ali Çeven, asıl nüfustaki adıyla Bünyamin Çeven PKK’lı değil, tersine PKK karşıtlığıyla bilinen muhafazakar Kürt milliyetçisi bir genç.
— Mehmet Metiner (@MetinerBasin) November 2, 2024
Heyecanlı bir genç. Üslup sorunu yaşayan henüz görüşleri de yerli yerine oturmamış bir genç.
Bu konuşmasını asla tasvip etmiyorum. Tersine… https://t.co/Xalw08OQdw
Bünyamin Çeven’in avukatı, müvekkilinin yargı süreci hakkında kamuoyunu bilgilendireceğini belirtirken, olayın gelişimi ve Çeven’in durumu, Türkiye’deki siyasi ve toplumsal dinamiklerin nasıl etkileneceği açısından dikkatle izleniyor.