Türkiye’nin gündeminde son 45 gündür geniş yer bulan tartışmalara, 2013-2015 yılları arasında Çözüm Süreci’nde İmralı heyetinde yer alan İdris Baluken dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin beklenmedik açıklamalarının anlamı, “Devlet Aklı” kavramının neyi ifade ettiği ve sürecin nereye evrileceği gibi konular, Gazete Duvar Ankara muhabiri Ceren Bayar’ın sorularıyla masaya yatırıldı.
"Bu çözüm önerisinin dünyada örneği yok"
İdris Baluken, çözüm süreçlerinin tek taraflı beklentiler üzerinden yürütülemeyeceğini belirterek, Türkiye’de ciddi bir barış ihtiyacının olduğuna işaret etti. Ancak Cumhur İttifakı’nın siyasi pozisyonlarını güçlendirme amacı taşıdığına dikkat çeken Baluken, "Bu nedenle barışa dair somut bir model geliştirilemiyor" dedi. Kayyım atamaları ve DEM Parti’ye yönelik saldırgan açıklamaların ise iktidar bileşenlerinin kafalarının net olmadığını gösterdiğini ifade etti.
CHP'ye eleştiri: İlkesel ve samimi duruş eksik
Baluken, CHP’nin barış sürecine yönelik tavrını eleştirerek, "CHP güçlü bir ilkesel ve samimi duruş sergilemedi" ifadelerini kullandı. Bu durumun barışa dair girişimlerin güçlenmesinin önünde bir engel oluşturduğunu vurguladı.
"Eşme ruhu'nun önemi tartışılmalı"
Baluken, Dolmabahçe Mutabakatı ve “Eşme Ruhu” kavramlarının süreçteki önemine dikkat çekti. Öcalan’ın “Eşme Ruhu” olarak tanımladığı, Süleymanşah Türbesi’nin taşınması sırasında ortaya konan iş birliği modelinin yeniden tartışmaya açılması gerektiğini belirtti. Baluken, bu yaklaşımın Türkiye ve bölge halklarının faydasına olduğunu savunarak, “Tartışmayı geriye götürmek yerine, Dolmabahçe Mutabakatı’na dönük eleştirilerle başlayarak sağlıklı bir tartışma yürütmek önemlidir” dedi.
Gelecek tartışmalara yönelik öngörüler
Baluken, çözüm süreçlerine ilişkin tartışmaların sağlıklı bir zemin üzerinden sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekerken, taraflar arasındaki pozisyonların netleşmesi ve güçlü bir toplumsal mutabakatın sağlanmasının önemini vurguladı.
Bu tartışmaların ve önerilerin, Türkiye’nin geleceği için daha barışçıl bir yaklaşım geliştirilmesi adına kritik bir eşik olabileceği belirtiliyor.