Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösteren DBP MYK, “Demokrasi ve özgürlüklerin geleceği için tüm halkımızı ve demokratik kitle örgütlerini halkların seçilmiş iradesine sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyım atanmasına ilişkin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) tarafından yazılı açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada “Ne kayyım siyasetini ne de halkın iradesini yok sayan hiçbir kararı tanımıyoruz” denildi.
“Yaşadığı siyasi tükenmişliğin önüne geçmek amacıyla Kürt halkına beslediği düşmanlığı daha da derinleştiren AK Parti-MHP iktidarının halkın iradesini yok sayma ısrarının sürdüğü” belirtilen açıklamada, “Mardin Büyükşehir, Hakkari, Batman, Şanlıurfa ve Esenyurt’tan sonra Tunceli ve Ovacık Belediyelerini de kayyım ile gasp eden AK Parti-MHP İktidarı, bir kez daha doğrudan halkın iradesini ve demokratik değerleri hedef almıştır” denildi.
‘Sonuç vermeyecektir’
Açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “Çok iyi biliyoruz ki, kayyım kararı ile Tunceli’nin çok kültürlü ve çok dilli yaşam anlayışı, inançsal değerleri ve tarihsel belleği cezalandırılmak isteniyor. Cumhuriyetin ilk yüzyılında kanlı politikalar ile kıyımdan geçirilen Tunceli’nin iradesi ikinci yüzyılda kayyım politikaları ile aynı şekilde hedef alınıyor. Bu karar ayrıca, Tunceli’de halkın iradesini esas alarak hayata geçirilen, demokrasi ve özgürlüklerin geleceğini savunan bileşen ve ittifak hukukunu da hedef alıyor. Tarihi baskı ve zulme karşı direnişlerle dolu olan ve asla boyun eğmeyen Tunceli’nin bu yöntemlerle cezalandırılmak istenmesi, iradesinin hedef alınması geçmişte olduğu gibi bugün de sonuç vermeyecektir. Bir kez daha vurguluyoruz; irade gaspı üzerinden siyasi ömrünü uzatmaya çalışan AK Parti-MHP iktidarının halk nezdinde hiçbir meşruiyeti kalmamıştır.
Kayyım siyasi darbedir
Eş başkanlık sistemimizi de hedefleyen kayyım rejimi kadın kazanımlarının da düşmanıdır. Bizler demokratik ekolojik kadın özgürlükçü yönetim anlayışımızı ‘Jin, jiyan, Azadî’ felsefemizle yaşamsallaştırmaya devam edeceğiz. Kayyım politikaları siyasi bir darbedir ve halkın iradesini tanımayıp yok sayanları bizler de tanımayacağız. Bizim için esas olan halk iradesidir, bu iradeye karşı çıkan her anlayışa karşı demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bağlamda demokrasi ve özgürlüklerin geleceği için tüm halkımızı ve demokratik kitle örgütlerini halkların seçilmiş iradesine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Tunceli’nin geleceğini belirleyecek bir güç varsa o da Tunceli halkının iradesidir! “