Politika

DEM Parti Meclis'te eylem: Kayyımlar halkın kaynaklarına çökmektir

DEM Parti, kayyımların usulsüzlüklerini teşhir etmek için Meclis’te bir sergi açtı,"Egemenlik artık halkın değil, bir zümrenindir" diyerek kayyım uygulamalarını eleştirdiler.

Abone Ol

DEM Parti, Meclis'te kayyımların borçları ve usulsüzlüklerini gözler önüne seren bir sergi düzenledi. Sergi kapsamında görevden alınan kadın eşbaşkanların fotoğrafları, kayyım tarafından yapılan borçlar ve usulsüzlükler teşhir edildi. Kürtçe tabelaların kaldırılmasına ve halkın kayyıma karşı direnişine dair dövizlerin yer aldığı sergide, "Kayyıma hayır", "Kayyım darbedir" ve "Eşbaşkanlık mor çizginimizdir" gibi mesajlar dikkat çekti.

"Kayyım, yurttaşlıktan çıkarma girişimidir"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kayyım uygulamasını eleştirerek, "Kayyım meşru değildir, halk tarafından seçilmemiştir. Halkın iradesine darbedir ve ilk seçimde gönderilecektir" dedi. Kılıç Koçyiğit, kayyım uygulamasını "seçme ve seçilme hakkının gaspı" ve "yurttaşlıktan çıkarma girişimi" olarak nitelendirdi.

"Kürtlere uygulanan istisna hukuk sürüyor"

Kayyım politikalarının Kürtlere yönelik sistematik bir istisna hukukun parçası olduğunu vurgulayan Kılıç Koçyiğit, “Şark Islahat Planı'ndan OHAL’e kadar tarihsel hafızamız, Kürtlere yönelik ayrımcı uygulamaların devam ettiğini gösteriyor” dedi. Seçilmiş belediye eşbaşkanlarının yerine kayyım atanıp tutuklandığını hatırlatan Kılıç Koçyiğit, "Kürt ve kadın olduğunuzda haklarınız yok sayılıyor" ifadelerini kullandı.

"Halkın kaynaklarına çöken bir sistem"

Kılıç Koçyiğit, kayyım politikalarını eleştirerek, “Egemenlik kayıtsız şartsız halkın olmaktan çıkmıştır; bir zümreye, bir kişiye aittir. Kayyımlar, halkın kaynaklarına çökme uygulamasıdır” dedi.

Meclis Başkanına çağrı

DEM Parti, kayyım atamalarını engellemeye yönelik yasa teklifine dikkat çekerek, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u bu konuda harekete geçmeye çağırdı. Kılıç Koçyiğit, "Halkın iradesini savunmaya devam edeceğiz" mesajını verdi.

Bu protesto, kayyım politikalarının hukuksuzluğunu ve halk iradesine yönelik tehditleri bir kez daha gündeme taşıdı.