Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Ekonomik kriz, hukuksuzluk, basın özgürlüğü ve Kürt sorunu konularına değinen Koçyiğit, Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu belirtti.
“Hukuksuzluk Ekonomiyi de Krize Sürüklüyor”
Koçyiğit, hükümetin anti demokratik uygulamalarının ekonomik krizi derinleştirdiğini savunarak, “Krizi engellemenin yolu bellidir: Darbe yapmayın, seçilmiş iradeye el koymayın, hukuksuzluk uygulamayın. Eğer hukuk işlerse, demokrasi güçlenirse, ekonomik kırılganlık da ortadan kalkar” dedi.
“Sokağa Çıkmak ve Protesto Evrensel Bir Haktır”
Basın toplantısında polis şiddetine de değinen Koçyiğit, protesto hakkının demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu belirtti. Son dönemde gazetecilere yönelik baskılara dikkat çeken Koçyiğit, “Haber takibi yapan 16 gazeteci tutuklandı. Gazetecilik suç değildir. Gerçeği halka ulaştırmaya çalışanlar neden gözaltına alınıyor?” diye sordu.
“Türkiye Demokratikleşmeden Kürt Sorunu Çözülemez”
Türkiye’nin demokratikleşmeden Kürt meselesinin çözülemeyeceğini belirten Koçyiğit, “Sadece Kürde demokrasi gibi bir algımız yok. Türkiye’nin genel olarak demokratikleşmesi gerekiyor. Bu, Kürtleri de Türkleri de tüm halkları kapsayan bir süreç olmalı” dedi.
Meclis’e çağrıda bulunan Koçyiğit, “Kürt sorununun çözümü için TBMM inisiyatif almalıdır. Anayasa fiili olarak askıya alınmış durumda ve bu nedenle meseleyi hukuki ve siyasi zeminde tartışamıyoruz. Meclis, yeni bir kurucu anlayışla hareket etmelidir” ifadelerini kullandı.
“Kayyum Atamaları ve Baskılar Çözüm Değil”
Son dönemde seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanmasını ve kayyum atanmasını da eleştiren DEM Parti Grup Başkanvekili, bu tür uygulamaların halkın iradesine müdahale anlamına geldiğini söyledi. “16 milyonluk İstanbul’un belediye başkanına yönelik girişimler ve kayyum atamaları, Türkiye’yi bir yol ayrımına getirmiştir” dedi.
“Silahlar Bırakılsın Ama Nasıl?”
Hükümetin sürekli “Silah bırakılması” çağrısında bulunduğunu ancak bununla ilgili bir yol haritası ortaya koymadığını belirten Koçyiğit, “Silahların bırakılması için yasal güvenceler oluşturulmalı. Kürt sorununun çözümü için diyalog ve hukuki adımlar gereklidir” şeklinde konuştu.
“Anti Demokratik Uygulamalara Rağmen barış ve çözüm ısrarımız sürecek”
Konuşmasının sonunda Türkiye’nin dört bir yanında demokrasi için sesini yükseltenlerin umut kaynağı olduğunu belirten Koçyiğit, “Üniversiteler, sokaklar demokrasi için ayağa kalktı. Anti demokratik uygulamalara rağmen biz barış ve çözüm ısrarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.