Son günlerde Espressolab, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in boykot çağrısı sonrasında kamuoyunun gündemine oturdu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Saraçhane'de yapılan mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, belirli firmalara yönelik boykot çağrısında bulunurken Espressolab'ı da bu listeye dahil etti. Peki Espressolab neden boykot ediliyor?
Espressolab kimin?
Espressolab, Kocadağ Yatırım bünyesinde bulunan bir kahve zinciridir. Marka, Esat Kocadağ tarafından kurulmuş olup, kurucu ortaklarından biri de Beşiktaş eski Asbaşkanı Emre Kocadağ'dır. Aile şirketi niteliğindeki bu yapının temelleri, Mevlüt Kocadağ tarafından 1953 yılında kurulan Sütiş markasına dayanmaktadır.
Espressolab, 2014 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde ilk şubesini açarak kahve zinciri sektörüne giriş yapmıştır. Bugün itibariyle Almanya, Portekiz, Mısır, Katar, Ürdün, Fas, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri, Kıbrıs ve Irak gibi ülkelerde 215'i aşkan şubesiyle faaliyet göstermektedir. Şirketin en çok dikkat çeken noktalarından biri ise 6000 metrekarelik alanıyla Avrupa'nın en büyük kahve deneyim merkezlerinden biri olan "Espressolab Roastery" tesisine sahip olmasıdır.
Espressolab neden boykot ediliyor?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Özellikle üniversite kampüslerinde Espressolab'in yayılmasına dikkat çekerek "Kampüslerde Espressolab'e uğramayacağız, kahvesini içmeyeceğiz" sözleriyle markayı hedef alması, tartışmaların fitilini ateşledi. Boykot kararının arkasındaki temel nedenler ise Espressolab'ın çıkış noktalarından birinin siyasetle ilişkilendirilmesi ve büyük iş birlikleriyle hızlı bir şekilde yayılması olarak gösteriliyor.
Espressolab'ın, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ailesiyle yakın bağlantılara sahip olduğu, bazı belediye imtiyazlarından faydalandığı iddiaları da sürekli gündeme getirilmekte. Özellikle Rumelihisarı'ndaki Sütiş şubesinin kaçak yapı iddiaları ve Bostancıbaşı Abdullah Ağa Yalısı’nın Sütiş'e kiralanması gibi olaylar, Espressolab markasının da kamu kaynaklarından ayrıcalıklı bir şekilde faydalandığı yönünün tartışılmasına neden oluyor.
Ayrıca, 2020 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ayasofya Camii’nde namaz kıldıktan sonra Espressolab’a kahve içtiklerini belirten sosyal medya paylaşımları, markanın siyasete yakın olduğu izlenimi yaratmış ve bugünkü boykot tartışmalarında yeniden gündeme gelmişti.
Boykot kararına gelen tepkiler
Espressolab, boykot kararına ilişkin yaptığı açıklamada, "Biz siyaset değil, kahve yapıyoruz. Kapılarımız herkese açık" ifadelerine yer vererek markalarının siyasetten bağımsız olduğunu vurguladı. Şirket yetkilileri ayrıca, franchise modeliyle büyüyen ve bireysel yatırımcılar tarafından işletilen bir yapıya sahip olduklarını belirtti.
Boykot çağrısının ardından Espressolab'a yönelik destek kampanyaları da sosyal medyada görülmeye başladı. Başta AK Parti çevreleri olmak üzere pek çok isim Espressolab'a kahve içtikleri anları paylaşırken, AK Parti Milletvekili Mustafa Varank ve eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül gibi isimler de markayı destekleyen mesajlar yayınladı.