Türkiye genelinde kadına yönelik şiddet vakaları artış gösterirken, kadınların güvenlik kaygıları Diyarbakır'da hızla büyüyor. 22 Ekim'de Evin Demirtaş'ı katleden fail Abdullah Şehmusoğlu’nun halen bulunamaması, Diyarbakırlı kadınların endişelerini daha da artırdı. Kadına yönelik şiddetin yaşandığı kentte mikrofon uzatılan kadınlar, yaşadıkları güvensizlik hissini anlattı.
Yenişehir ilçesindeki Ofis semtinde görüşlerini paylaşan kadınlar, sokakta bile kendilerini sürekli izlendiklerini hissettiklerini belirtti. "Özgürce dolaşmayı istiyoruz" diyen Fadime Yılmaz, boşanmış bir kadın olarak sürekli arkasına dönüp bakmak zorunda kaldığını ifade etti. Yılmaz, çantasında taşıdığı biber gazı ve tek başına seyahat etmeyerek kendince bir güvenlik önlemi geliştirdiğini söyledi.
Benzer bir tedirginliği paylaşan Azize Yeşil ise, ülkedeki cezasızlık politikasının erkekleri cesaretlendirdiğini vurgulayarak, "Caydırıcı cezalar olmadığından bu katliamlar artıyor. Sokakta yürürken kendimi koruyabileceğim aletler taşımak zorunda kalıyorum," dedi.
Sokakta güven içinde dolaşmak istediklerini belirten Zeynep Çelik, yaşadığı korkuları şu sözlerle paylaştı: “Akşam saat 4-5’ten sonra dışarı çıkmaya çekiniyorum. Telefonumun kamerasından arkamda birinin gelip gelmediğine bakıyorum. Bu sokaklarda bizim de gezmeye hakkımız yok mu?”
Bir başka Diyarbakırlı kadın, Özge Yılmaz, kadınların evli ya da bekar fark etmeksizin öldürüldüğünü belirtti. Kürdistan Efe ise maruz kaldıkları baskı ve şiddetle ilgili, “Yaşananlardan korkuyorum ama kendimi korumak zorundayım,” diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetin durdurulması için ağırlaştırılmış cezaların uygulanması gerektiğini belirten kadınlar, devletin katilleri yeterince cezalandırmadığını savunarak, “Bu katillere ağır cezalar verilmeli, adalet sağlanmalı” diyerek taleplerini dile getirdi.
