AMED TV - Beyrut'ta çatışmaların sürdüğü bir bölgeden canlı yayın gerçekleştiren deneyimli gazeteci Fulya Öztürk, yerel bir kişi tarafından saldırıya uğradı. Olay, canlı yayın sırasında izleyicilere anbean yansırken, görüntüler sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
Fulya Öztürk, Beyrut'ta çatışma bölgesinde gerçekleştirdiği bir haber çalışması sırasında, yayına hazırlık yaparken yerel bir kişinin saldırısına uğradı. Saldırgan, kameramanın görüntü almasını engellemeye çalışarak yayına müdahalede bulundu. Bu sırada Fulya Öztürk, soğukkanlılığını koruyarak olayın kontrol altına alınmasını sağladı. Saldırı anı izleyiciler tarafından büyük bir endişeyle izlendi.
Olayın ardından Fulya Öztürk, saldırıya ilişkin kısa bir açıklama yaparak, çatışma bölgelerinde gazetecilerin karşılaştığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Öztürk, "Savaş bölgelerinde görev yaparken her an böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Görevimiz, tüm zorluklara rağmen doğru bilgiyi dünyaya ulaştırmaktır" ifadelerini kullandı.
Fulya Öztürk Kimdir?
Fulya Öztürk, 5 Ocak 1989 tarihinde Adana’da dünyaya geldi. Eğitim hayatını Adana Gündoğdu Koleji’nde tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo ve Televizyon bölümünde yükseköğrenim gördü. Meslek hayatına, 2007 yılında Doğan TV’nin “Staj On Air” programında başladı. Ardından CNN Türk’te profesyonel kariyerine adım atan Öztürk, yıllar boyunca hem kurgu editörlüğü hem de saha muhabirliği yaptı.
2015 yılında hazırladığı “Sığınmayanlar” belgeseliyle adını duyuran Öztürk, bu çalışmasıyla birçok ödüle layık görüldü. 2021 yılında FOX TV’ye geçiş yaparak “Fulya ile Umudun Olsun” programını sunmaya başladı. 2022 yılında tekrar CNN Türk ekranlarına geri döndü ve hem saha muhabirliği hem de “Özel Haberlerimiz Şefi” görevlerinde bulunmaya devam etti.
Beyrut’ta yaşanan bu olay, savaş bölgelerinde görev yapan gazetecilerin karşılaştığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Fulya Öztürk’ün canlı yayında uğradığı saldırı, hem meslektaşları hem de izleyiciler tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. Gazeteciler, her koşulda halkın doğru bilgilendirilmesi için fedakârlık yapmaya devam ederken, bu tür olaylar, basın özgürlüğünün ne kadar savunulması gerektiğini bir kez daha gösterdi.
