Politika

HÜDAPAR adayından Gaffar Okkan detayı

"Diyarbakır'da Emniyet Müdürü Suikastının Faillerinden Olan Kerbela Şanlı, HÜDA-PAR'ın Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Oldu"

Abone Ol

Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastının faillerinden olan ve bugüne kadar yakalanamadığı için İçişleri Bakanlığı'nın 'terörden arananlar listesinin' 10 milyonluk kırmızı kategorisinde yer alan Hizbullah tetikçisi Necmettin Şanlı ile yine Gaffar Okkan suikastına katılmaktan mahkûm olan hükümlü Veysi Şanlı'nın ağabeyi Kerbela Şanlı, HÜDA-PAR'ın Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu.

7,5 YIL CEZA ALDI

Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre Şanlı, İstanbul Beykoz'da örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü örgüt karargahındaki arşivde Hizbullah fotoğraflı özgeçmiş raporu verdiği ortaya çıktı. Kerbela Şanlı, bununla ilgili yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 7,5 yıl hapisle cezalandırıldı.

Bu cezası Yargıtay tarafından 2007 yılında onanarak kesinleşti. Mahkeme gerekçeli kararında, Kerbela Şanlı'nın Diyarbakır'ın Bozek Köyünde Hizbullah'ın propaganda faaliyetlerini yürüten imam tebliğ ve cami sorumluluğu yaptığını, küçük çocuklara din dersi adı altında örgütsel dersler verdiğini, Hizbullah'a özgeçmiş raporu verip biat ettiğini belirtti.

Kerbela Şanlı'nın, halen İçişleri Bakanlığı'nın 3 milyon lira para ödüllü Mavi kategorisinde aranan ağabeyi Kemalettin Şanlı'nın aracılığıyla 1992 yılında Hizbullah'a katıldığı, 1995 yılında örgüte fotoğraflı özgeçmiş raporu verdiğini belirtti.

FAALİYETLERİNİ LİDERİ ÖLENE KADAR SÜRDÜRDÜ

Kerbela Şanlı'nın bu faaliyetlerini örgüt elebaşı Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü 2000 yılına kadar devam ettirdiği ifade edildi.

7,5 yıl hapisle cezalandırılan Kerbela Şanlı'nın seçme ve seçilme hakkından da mahkum bırakıldığı ancak mahkumiyet kararının üzerinden 17 yıl geçtiği için 'memnu' haklarının iadesini alarak Erzurum'dan HÜDA-PAR'ın belediye başkan adayı olduğu öğrenildi.

Kerbela Şanlı son olarak geçmiş yıllarda Hizbullah yöneticilerinin bir araya gelerek oluşturduğu Alimler ve Medreseler Birliği (İttihat-ul Ulema) da faaliyet yürütüyordu.

Kerbela Şanlı'nın tüm kardeşleriyle birlikte Hizbullah içinde aktif yer aldıkları bildirildi.

Halen firarda olan ağabeyi Necmettin Şanlı, Gaffar Okkan suikastında bizzat saldırıda yer alıp silah kullanmaktan halen 10 milyon lira para ödüllü kırmızı listede aranıyor.

Kardeşi Veysi Şanlı'da Okkan suikastının faillerinden olup cezalandırıldı ve bu cezayı Yargıtay tarafından onanıp kesin hükme bağlandı.

Bir ağabeyi Kemalettin Şanlı halen İçişleri Bakanlığı'nın 3 milyon lira para ödüllü Mavi kategorisinde aranıyor.

Bir diğer ağabeyi Mühir Şanlı, Bozek Köyünde fahri imamlık yaparken Hizbullah adına camilerde ders veriyordu.

İNFAZ EMRİ VERMEKTEN ARANIYORDU

Bir diğer ağabeyi Siraç Şanlı'da köylerde Hizbullah adına fahri imamlık yapıyordu. 25 yıldan beri her yerde aranan Siraç Şanlı, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle 3 ayrı dava dosyası bulunuyordu.

Siraç Şanlı'nın Güleçoba Köyü Hatuni mezrasında ders halkaları oluşturup küçük çocuklara ders adı altında örgütsel propagandalar yaptığı, Diyarbakır'a bağlı Dökmetaş ve Cumhuriyet köylerinde de örgütsel faaliyetler yürüttüğü, fitre zekat topladığı, vermek istemeyenleri kaçırıp sorguladıktan sonra öldürdükleri bildirildi.

Hizbullah'ın köydeki faaliyetlerine karşı çıkan Güleçoba Köyü korucularının ölüm emrini verdiği, köy korucuları Adem ve Yılmaz Keser'in öldürülmesi ile Davut ve Sedat Ekinci adlı kişilerin kaçırılıp sorgulanarak öldürülmesi talimatını verdiği, bu talimat üzerine kendilerine polis süsü veren tetikçilerin iki kişiyi kaçırıp sığınağa zincirledikleri, bu kişilerin daha sonra kendi imkanlarıyla bağlı oldukları zinciri kırıp kaçtıkları için infaz edilmekten son anda kurtuldukları kaydedildi.

BİR GÜN BİLE TUTUKLU KALMADI

Hizbullah tetikçilerinin toplu tahliye kararlarını duyunca 25 yıl sonra kendi isteğiyle adliyeye gelerek teslim olan Siraç Şanlı, kendisi aleyhine yüzlerce sayfalık ifade veren, korucuların öldürülmesi için talimat verdiği tetikçileri tanımadığını söyledi.

Şanlı, 'Benim köydeki ilişkilerim imam-köylü çerçevesindedir. 25 yıldır perişan oldum. Kendim teslim oldum, beni serbest bırakın. Hatuni mezrasında devletin kadrolu imamı olmadığı için bende fahri imamlık yaptım. Devletten maaş almadığım için köylülerin verdiği zekatlarla geçimimi sağlıyordum. İmamlık yaptığım için köylüler beni Molla Siraç olarak bilirler. Nikah kıyıyor, çocuklara kuran dersi verip taziyelere gidiyordum. Korktuğum için bugüne kadar teslim olmadım' dedi.

Mahkeme hakkında birleştirme kararı verilen üç ayrı dava dosyası bulunan, yakalanan tetikçilerin teşhis ve ifadelerinde aleyhine yüzlerce sayfalık ifade bulunan Siraç Şanlı hakkındaki yakalama kararını 11 Şubat 2020 günü kaldırıp serbest bırakılmasına karar verdi.

Tek bir gün bile tutuklu kalmayan Şanlı, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle halen tutuksuz yargılanıyor.