Politika

Kadın cinayetleri politiktir! DEM Parti kadın meclisi'nden sarsıcı açıklamalar

DEM Parti Kadın Meclisi, Abdullah Öcalan'ın tecritte tutulmasını kadına yönelik şiddetin artışıyla ilişkilendirerek, "Kadınların özgürlük mücadelesi bu rejimin faşist karakterini ortaya koymaktadır" dedi.

Abone Ol

AMED TV - (DEM) Partisi Kadın Meclisi, kadına yönelik artan şiddet olayları ve Abdullah Öcalan’ın İmralı’da tecrit altında tutulmasıyla ilgili önemli bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, kadına yönelik şiddet ve  durumu arasındaki paralellikler vurgulanarak, iktidarın tekçi politikalarının toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.

Kadın Meclisi, yaptığı açıklamada, “Kadınların özgürlük mücadelesinde İmralı Ada Hapishanesi’nde tecrit altında tutulan Sayın Öcalan’ın durumu, bu rejimin faşist karakterini gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandı. Açıklamada, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve kadın yoksulluğunun derinleştiği belirtildi. Ayrıca, dünya genelindeki savaşların da kadınlara yönelik şiddeti artırdığına dikkat çekildi. “Evrensel ve enternasyonel kadın mücadelesinin simgesi haline gelen Jin Jiyan Azadî sloganını bulunduğumuz her yerde haykırmaya devam edeceğiz” denildi.

Açıklamada, AK Parti -MHP rejiminin iç politikadaki sıkışıklığını aşmak için kadın özgürlük mücadelesine karşı çeşitli yöntemler kullandığı ifade edildi. Kadınların savaş karşıtı mücadelesinin, Kürt sorununun demokratik çözümünde merkezi bir rol oynadığı belirtildi. Kadına yönelik şiddet olaylarının sadece bireysel değil, sistematik bir sorun olduğu ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının hayati önemi vurgulandı.

Kadın cinayetleri ve cezasızlık politikaları
Kadın cinayetlerinin sadece bireysel olaylar olmadığını, erkek egemen sistemin bir politikası olarak değerlendirildiği ifade edildi. 2024 yılı itibarıyla artan kadın ve çocuk cinayetleri ve cezasızlık politikaları, bu cinayetlerin daha da artmasına neden olduğu belirtildi.

İstanbul sözleşmesi’nin önemi
Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin sağladığı koruma mekanizmalarının, artan kadın cinayetleri ile birlikte yeniden gündeme geldiği ve bu sözleşmenin uygulanması mücadelesinin önem taşıdığı vurgulandı.

Kadına yönelik şiddetle mücadele
Kadın Meclisi, Ak Parti-MHP iktidarının özel savaş politikalarının genç kadınları hedef aldığını, Harran ve Munzur Üniversiteleri’ndeki istismar olaylarının bu durumun açık örnekleri olduğunu belirtti. “Erkek-devlet-mafya-çete düzenine karşı mücadeleyi büyütüyoruz!” denilerek, toplumsal barışın sağlanmasında kadınların rolünün kritik olduğuna dikkat çekildi.

Sonuç olarak, DEM Parti Kadın Meclisi, kadınların özgürlük mücadelesinin sürmesi gerektiğini vurguladı. “Kadınların yoksulluğu, iktidarın sorumluluğundadır ve biz kadınlar, emeğimizin gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz!” şeklinde bir çağrıda bulunarak, tüm kadınları mücadeleye katılmaya davet etti. Örgütlü kadın gücünün toplumda değişim yaratma potansiyeline sahip olduğu belirtildi.