Yerine kayyım atanan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, hakkında açılan davaya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. "Terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Sarıgül, bu cezanın ve görevlerin hazırlanmasının arka planında başka nedenlerin olduğunu savundu.
"Savcı Bizzat Cenazeyi Bizden Çözmemizi İstedi"
20 Kasım'da Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hapis cezasına mahkûm edilen Mustafa Sarıgül, 22 Kasım'da İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmış, yerine Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen kayyum olarak atanmıştı. Sarıgül, davanın ayrıntılarını aktarırken, geçmişte katıldığı bir cenazeyle ilgili süreci şu sözlerle anlattı:
“2012 yılında katıldığımız bir cenaze, davanın tamamlanması oluşuyor. O dönem savcılık, bölgesel can güvenliğinin olmadığını belirterek, cenaze törenlerimizi ayırmamızı istedi. Biz de bu meseleyi hallettik. Ancak şimdi bu durum suç unsuru olarak ortaya çıkarılıyor. Ölen kişinin cenazesiyle ilgili kültürel gereklilikler var. Biz bu olayı yerine getirdik diye suçlanıyoruz. Kendileri bir iş suçunu bildirdiklerini söylüyorlar.
Sarıgül, kayyım atanmasının arkasında madencilerin olduğunu öne sürdü. Erzincan'ın İliç ilçesine yakın olan Ovacık bölgesinde altın ve bakır arama yöntemleri uzun süreli doğa tahribatına yol açtığını ifade eden Sarıgül, şöyle konuştu:
“15 yıldır burada sivil toplumlarla doğayı koruma mücadelesi veriyoruz. Doğaya yapılan bu tahribata karşı duruşumuz, bazı çevreler tarafından engel olarak görülüyordu. Bu sayede belediyelerin bazılarına fazladan sahip olabiliriz.”
"Belediyenin İsyanı Halkın İsyanıdır"
Ovacık Belediyesi'nin halkla yaptığı bağın örneği olduğunu söyleyen Sarıgül, cezayı halktan almayı göze aldığını belirtti. Kayyım atanmasının halkın iradesine müdahale olduğunu savunarak şunları söyledi:
“Buradaki belediyenin isyanı, halkın isyanıdır. Kültürümüze, dilimize ve değerlerimize saygısı olmayan birilerinin gelip bizi yönetmesi kabul edilemez. Biz burada yalnızca insanlarımıza karşı sorumluyuz. Herkes bilsin ki bu toplumsal inançlarından, örf ve adetlerinden taviz verecek.”
"Hukuksuzluğa Karşı Duracağız"
Kayyımın yayınlanmasını eleştiren Sarıgül, bilgilerin halka yönelik olarak yayınlanması "Muaviye kişilikleri" olarak tanımladı ve parçaları şöyle tamamladı:
“Bu bir çalıştırır. Halkın iradesine el uzatıyorlar. Herkes bilsin ki biz burada taviz vermeden direneceğiz. Türkiye'de barış ancak halkın inançlarına ve örf-adetlerine saygıyla sağlanmıştır. Kayyum gelsin ve bizimle birlikte bu hukuksuzluğa 'hayır' desin.”
