MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerle yeniden gündeme gelen Kürt sorununun çözümü tartışmalarına, kayyım atamaları, gözaltılar ve tutuklamalar damgasını vuruyor. Diyarbakır’daki "Barış ve Özgürlük" yürüyüşüne yapılan polis saldırısı ve Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması, halk arasında hükümetin Kürt sorununa dair samimiyetine yönelik ciddi şüpheler doğurdu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır İl Örgütü yöneticisi Mehmet Şerif Akbaş, son dönemde Kürt halkının iradesinin göz ardı edildiğini vurguladı. Akbaş, kayyım atamaları ve Abdullah Öcalan’a yönelik uygulamaların, çözüm sürecini sabote ettiğine dikkat çekti. “Kürt halkı direniyor ve haklarından asla vazgeçmeyecek” dedi.
DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Vahap Opçin, kayyımların hala görevde olmasının çözüm sürecinin ne kadar ciddiye alındığı konusunda kuşkulara yol açtığını belirtti. Opçin, kayyımların durdurulması ve Abdullah Öcalan ile daha güçlü bir müzakere süreci başlatılmasını talep etti.
Bismil Belediyesi Meclis üyesi Habip Akıncı ise, kayyımın Kürt halkının iradesini yok saydığını ve bu sürecin ancak Abdullah Öcalan ile çözülebileceğini ifade etti. "Kürt sorunu ancak Abdullah Öcalan ile çözülür. Eğer samimilerse, Öcalan’la otursunlar" dedi.
Yurttaşlar, kayyım uygulamaları ve devam eden baskıların, çözüm sürecinin gerçekleşmesini engellediğini belirtiyor. Kürt halkı, kayyım uygulamalarına karşı direnişlerini sürdüreceklerini ve hükümetin samimiyetini sorgulamaya devam edeceklerini ifade ediyor. "Çözüm Süreci"nin gerçek anlamda işlemeye başlaması için kayyım uygulamalarının sona erdirilmesi ve Abdullah Öcalan ile daha güçlü bir diyalog sürecinin başlatılması gerektiği vurgulanıyor.
